Beyaz Fanilalılar

Halkın takımını, halkın içinde tutacağız.

İç sesiniz: Yazı dizisi 1

İçinizden geçenleri haykırmak istersiniz ama dile getiremezsiniz ya da getirseniz bile ortamdaki ses seviyesi ~fiziksel ifadesi: L=10(dB)xlog(I/I0)~ 14 dB sizin ses seviyeniz 10 dB olabilir ve -4 dB zararda çıkar yine kimseye sesinizi duyuramazsınız ya, işte bu yazı dizisinde sizin söylemek isteyip de söyleyemediğiniz şeyleri söylemeye gayret göstereceğiz. Tabi ki üstad "B.Ö ile dobra dobra"daki gibi çok açık saçık kelimeler edemeyeceğiz, mazur görünüz :)

İlk yazımızda tribünden olmayan arkadaşların yanında yaşanası olayları kenarından köşesinden de olsa incelemeye çalışalım:

Öyle bir şeydir ki tribün, kanınıza işlemiştir bir kere. Otobüste giderken, yolda tek başınıza yürürken, aklınıza gelebilecek her an dilinize bir beste dolanmıştır kesin. Beste dolanmasından ziyade bazen bir melodi tutturmuşsunuzdur ona söz yazma çabası içinde yol boyunca kıvranırsınız. Şarkı söylemezsiniz genelde beste söylemeyi seversiniz siz. Size benzeyen insanların yanında olmaktan da her daim zevk alırsınız.

Peki ya bambaşka bir ortamdaysanız ve arkadaşlarınız bu sefer tribünden değillerse. Siz beste söylemek istersiniz sizi sustururlar, aklınıza acayip komik bir şey gelir ama arkadaşlarınızın anlamayacağını farkedip bu sefer siz susarsınız, çünkü konu tribünle ilgilidir. Tuttuğunuz takımın hafta sonu aldığı mağlubiyet üzerinden "nasıl geçirdiler ama" gibisinden şakalar yaparlar, siz aşmışsınızdır yalandan bir tebessüm eder, zorla da olsa bir iki laf eder konuyu geçiştirirsiniz.

Bu durumun işe yaradığı yerler de yok değil tabi ki. Misal kız arkadaşınıza duygusal bestelerinin en güzel cümlelerini alıp satarbilirsiniz, daha önce böyle cümleler hiç duymamıştır, çok hoşuna gider gururlanırsınız. Kalabalık ortamlarda en stratejik noktalarda bulunmayı bilirsiniz, kaos durumlarında da pek sıkıntı yaşamazsınız. Tuttuğun takım sayesinde hiç yoktan 3-5 şehir görmüş, farklı lezzetler tatmışsınızdır.

Çok derinlemesine bir kritik olmasa da, en azından bir giriş yapmış olduk ve ilerleyen yazılarda bu konu hakkında daha heyecanlı, daha öznel örneklere yer vererek bu konu üzerindeki incelemelerimize devam edeceğiz. Şimdilik burada bitiriyoruz değerli okuyucular, kestik.

Açıklayıcı not: Yazıda çokça geçen beste kelimesi tribünde söylenen tezahürat anlamında kullanılmıştır.

0 yorum:

Yorum Gönder

Dikkat: Önce topa bas, etrafına şöyle bi bak, sonra topu ayağından çıkar.


Lafa laf

Fanila Player'da Bu Hafta

Ruhumuz Hababam

Uzak Diyarlara Yolculuk

İsyan

Emniyet görevlilerinin kışkırtıcı tavrına,
Kulüp yöneticilerinin keyfi uygulamalarına,
Asgari ücretin 5 de 1'i (en ucuz tribün) bilet fiyatlarına,

Ya şimdi ses çıkartalım, ya da olanlara seyirci kalalım.

What's your goal?

okumuş adamlar olmamıza rağmen, istatistiklerin aksine, sosyologların holigan diye nitelendirdikleri bir sınıfın içinde yer alıyor olabiliriz. evet o pis çocuklardanız. burada teknik analizler yapmıyoruz, yapma gibi bir derdimiz hiç olmadı, olmayacak da. ama yine de o işi iyi yapan, en azından farklı söylem üretebilen nadir yayınları takip ediyoruz, belki ara ara kendimizce karalamaya da çalışıyoruz veya çalışırız orası ayrı. burada daha çok kendi değerlerimiz uğrunda, bildiğimiz gibi yazıyoruz. bulunduğumuz yer tribün olunca, edebi bir dil kullanma kaygısı duymadan, tribünün kendi dilini kullanarak dertlerimizi anlatıyoruz. olayımız bu.