Beyaz Fanilalılar

Futbolla az çok ilgilenen her arkadaş grubunun klasik geyiğidir, yahu ligler bitti napıcaz şimdi haftasonları, tarzında cümleler. Ancak anladığım kadarıyla bu iş bizim için farklı boyutlara ulaşıyor. Topluluk olarak bütün sosyal ve kültürel yaşantımızı etkiliyor. Bütün sezon hiç olmazsa iki haftada bir düzenli alkolünü almış maçına gidip bütün kafayı rahatlatmış bünye sezon bitince büyük bir mallama durumuna geçiyor ve birbirinden enteresan organizasyon fikirleriyle dolup taşıyor. Kaldı ki daha bunun deplasmanı var, diğer branşları var bütün kış kafamız rahat. Gel gör ki yaz ayları gelip rutin aktiviteler ortadan kalkınca kendimizi alkol temalı diğer atraksiyonlara kaydırıyoruz. Bunun içinde eve çağırmamak için bin bir bahaneler bulan rulo çim üretimine geçen arkadaşlara taciz, hamama gidelim, oğlum veteranlar maçı varmış ona gidelim, her biri birbirinden orijinal fikirler üretiliyor. Hatta buna düğünleri alet edip gidelim içelim makaramızı yapalım dönelim de dahil. İşin daha korkutucu boyutu ise sanırım Kırkpınar ve Gazi Koşusu organizasyonları, kaldı ki bu Kırkpınar organizasyonunu ben de fazlasıyla destekliyorum. Ayrıca aramızdan birinden Kırkpınar’a ait şu cümleler çıktı: “Abi 25 milyon vermeyelim bilete gidelim süper köfteci ve ciğerci buldum, rakılı restoran da buldum bahçe içi falan manzaralı sonra bi bakarız belki beleşe gireriz yarım saat falan olmadı döneriz, amacımız yemek olsun yani girmesek de olur.” Ulan demezler mi adama girmeyeceksen ne işin var taa Edirnelerde diye. Ancak işin daha vahim tarafı ise ilk söylendiğinde bu cümle bana da çok mantıklı geldi. Demek ki düzenli alkolünü alıp maçına giden kafayla, gavur şeysi sıcakta boş duran kafa bir olmuyor, bizi daha fazla şaşırtmadan” Turkcell Süper Lig artık başlasın.”

Ya her şey tamam da Gazi Koşusu ne a.k :)