Beyaz Fanilalılar

Halkın takımını, halkın içinde tutacağız.

En ucuz maç bileti 44 lira olmaz-olamaz !

Yönetim bilet fiyatlarını gelen tepkiler ve boş tribünler neticesinde 55 liradan 44 liraya düşürdü. Bunun şu an tek anlamı Fenerbahçe tribününün yönetime karşı küçükte olsa bir zafer kazanmış olması, yönetime geri adım attırması. Onun dışında kovalanan davada başarıya ulaşıldığını söylemek güç çünkü 44 lira hala pahalı dar gelirli kesim için, Migros tribünü yine boş kalacak. Bizim derdimiz stadın dolması, eski salkım saçak günlerine dönmesiydi bu konuda pek bir ilerleme olacağını söylemek güç.
[devamı]

İçerde dışarda, hep bana hep bana

Bu iş can sıkmaya başladı artık. Nerde yaşıyoruz biz, ne oluyor bu insanlara, herkesin gözü dönmüş gibi, 50-100-200. Antalya'ya da gidemiyoruz, yeter artık her maç her maç bunları çekmek zorunda mıyız? Amaç ne kimse futbol maçlarına gitmesin mi, öyleyse batsın bütün sektör, yöneticisinden, futbolcusuna, şans oyunlarından, medya mensuplarına, herkes batsın, yerin dibine girsin bir daha çıkamasın, biz kirlenmemiş mahalle maçlarımıza geri dönelim.
[devamı]

Bu fotoğraf size ne anlatıyor ?


Belediye maçından bir kare, işçisi öğrencisi gelemiyor bu stada millet köpek gezdirmeye geliyor.
Gurur duy Aziz Yıldırım. İşte elit taraftar, işte zumre takımı Fenerbahçe.
[devamı]

Lost Type

[devamı]

Bayramınız Mübarek Olsun


Bugün bayram neşe doluyor insan :) Bugün onlarca kişiden klişe, internetten çalıntı samimiyetsiz bayram mesajlarının geleceği gün.Ben yine hiçbirine cevap vermeyeceğim :).Bayram benim için güzel başladı, milli piyangoda son 4 rakam tutabiliyormuş onu öğrendim :D
[devamı]

Delalım


[devamı]

M.V.A.B.

gülmüyor yüzüm hayat zor oldu güller susuz kurudu

soldu tövbe ettim gene bozuldu yüreğim yanar mazeretim var asabiyim ben ,mazeretim var asabiyim ben

eskidim belki gönül yoruldu aşık oldum soru soruldu affet beni kırdım istemeden yüreğim yanar mazeretim var asabiyim ben, mazeretim var asabiyim ben

boş laf bunlar hepsi bahane halim ne kötü ne şahane nedir bu böyle aynı hikaye suç kimde neden böyle
[devamı]

Hey dostum altıya bas !

Bursa'dan Fener geçti. Fener tribünün potansiyeli, yapabilecekleri, gücü birkez daha ortaya konuldu. Daha stadın çevresine geldiğimizde soludum o havayı, bugün başka güzel bu tribün. Kaç takıma nasip olur böyle vefalı taraftar, kaç otobüs kalkar deplasmana parasını ödeyerek, biz 17 saydık, sadece otobüsleri, midibüs, minibüs değil. Kimse dışarda kalmadı, giren biletini dışarı attı. Maçın başında (yanlış hatırlamıyorsam) Deived'in t-shirt'ünü kapan çocuğun elinden almaya kalkan herife, tribünden yükselen uğultu. Nuri'nin gözündeki o parıltı ile bitmek tükenmek bilmeyen enerjisi. İşte deplasman tribünü. İşte biz bu ruhu özlemişiz, kırılansa biz değiliz, kapılar, koltuklar, Bursa'dan yol alır bu çocuklar.
[devamı]

Salçalı Ekmek

Endüstriyel futbolla ilgili bi ton yazı yazılmıştır, birçok da farklı görüş belirtilmiştir. Endüstriyel futbol nedir, neden bu insanlar karşıdır? Bunlara hiç girmeyeceğim, bugün yolda endüstriyel futbol karşıtı bir eylemle karşılaştım, derdim ondan bahsetmektir.
[devamı]

Mr. Fugitive!

Şşşt Şşşt Nereye Şşşt Şşşt Nereye!
[devamı]

Let's Kick Terim Out Of Football

[devamı]

100 yılda tek olsun lütfen!!!

Türkiye deki spor yazarlarında inanılmaz bir Fatih Terim sevgisi vardır.Yok şöyle iyi hoca yok böyle iyi hoca, dinlerken inanamazsınız , kafayı sıyırır bildiğiniz bütün küfürleri edersiniz.Ama geçen gün bir spor yazarı bir laf etti, bunun gerçek olması için bir haftadır dua ediyorum.Spor yazarımız ''Fatih Terim gibi hoca Türkiyeye yüzyılda bir gelir'' dedi.Alahım inşallah yüz yılda bir gelir böylesi yoksa bir tanesini daha bünye kaldırmaz.
[devamı]

1-2-3'ler yaşasın Türkler, 4-5-6 Polonya battı

Maça kadar medyanın bir "Polonya şişirmesi" vardı. Benim içinde kapalı kutuydu Polonya, medyadaki yorumlara bakınca zor maç olucak diyordum. Ama maçın daha başlarında Polonya'nın bizden 2 gömlek aşağıda bir takım olduğu tek üstünlüklerinin tribündeki sayısal üstünlük olduğu belli oldu. Milli takımımız ise 12 Dev Adam efsanesinin çıkış zamanlarındaki ivmeyi yakalamış gibi gözüküyor, bu şekilde devam eder umarım finale yürürüz. Olmayyacak bir şey değil,bu oyunla favorisi her kimse bu turnuvanın onun kadar şansımız var. Tek dezavantajlı bölgemiz güçlü rakiplere karşı pota altı olabilir, Semih'in sağı solu pek belli değil, Ömer Aşık her zaman bugünkü gibi muhteşem oynar mı bilinmez, fizik olarakta zayıf güçlü bir pivota karşı ne kadar sağlam durabilir o da muallak. Bir tek Oğuzla da rotasyon sıkıntısı doğabilir. Semih'in biraz daha toparlanması lazım, üzerine düşenlerin bilincinde olması lazım oynarken. Guard pozisyonunda sıkıntı yok özellikle Ender muhteşem oynuyor. Kerim'de İspanyaya gitmeden önce çok yakardı bizi böyle turnuvalarda ama İspanya da çok geliştirdi kendini, basketboluda olgunlaştı Real Madrid günlerinden beri gayet iyi. Hidayette zaman zaman o bölgeye alternatif olabiliyor, keza "kelepçe Ömer Onan". Tek tek saymayalım herkesi, dediğim gibi ilerki turlar için tek düşündüren yer pota altımız, her zaman bu kadar yüzdeli atamazsak o bölgeye muhtaç kalıcaz.
[devamı]

Bursa, Biletler 20 kağıt

Diğer takımlara küfür ederdik, Fenerbahçe taraftarı nasılsa doldurur diye fahiş fiyat uygulaması yaparlardı. Tersine döndü sanki, Kadıköy'de 55 Bursa' da 20. Bu konuda federasyonun "kendi taraftarına neyse rakip takım taraftarına da o" uygulaması etkili. Yinede sağolsunlar. Kadıköyde ki maçtan daha ucuza gelecek neredeyse.
[devamı]

Topbaş: Sorumlusu insanoğludur

Maalesef bugün de özellikle gezegenimizi çok kötü kullanıyoruz, teknolojik kıyametten bahsedilmekte. Bu bazen ABD’nin, bazen Avrupa’yı vurmakta. Bugün de İstanbul.

Son 80 yılın en büyük yağışının İstanbul’a düşmesi karşısında insanın yapacağı bir şey kalmıyor. Bunlar olağanüstü bir hal. Doğal afetlerin etkisini dünyanın bir çok yerinde görmekteyiz. Bununla ilgili ısrarla durdum. Çevreye ve doğaya saygılı olmak zorundayız.
[devamı]

Çağlar the Götüm


Arkadaşlarına evinin kapılarını aç artık götüm, rulo çimler sana girsin çüküm...
[devamı]

Eurobasket 2009 / Türkiye:84 - Litvanya:76


Son yıllarda her önemli turnuvada bir şekilde karşılaşdığımız ve sürekli başımıza bela olan ve bize ters gelen Litvanya karşısında yeni bir turnuvaya daha merhaba dedik.Dün akşam Litvanya karşısında son bir kaç yıldır yakaladığımız galibiyet serisini hem takımın iyi savunması ve mücadelesi ile hemde Litvanya nın önemli iki eksiği jasikevicius ve siskauskas ın yokluğunda kabus gibi tepemize çöken ve bize ters gelen Litvanya dan uzak bir takım havasına bürünmüş olmaları sayesinde önemli bir galibiyet alıp hem seriye devam ettik hemde turnuvaya iyi bir başlangıç yapmış olduk.
[devamı]

bf! sahaya iniyor

Tarihi maça bir gün kala BF! Futbol Federasyonu tarafından açıklanan basın bülteninde maç ile ilgili haberler ve ayrıntılar kamuoyuna şu satır başları ile aktarıldı;
[devamı]

Alakaya maydanoz

Geçen akşam iftar için bizim bölümden arkadaşlarla Feshane'ye gittim. Ne yedim ne içtimi anlatmak değil amacım tabi ki. Ama sebzeli kebapta fena değildi hani :) İftar sonrası çaylarımızı da yudumladıktan sonra, hemen yan tarafa kurulmuş olan eğlence panayırına doğru süzüldük. Baya bir aktiviteye katıldık. Penaltı çekiştim malborasına, 3te 3 yapan alıyor malborayı. İlkinde köşeye düzgün bir vuruşla ben diyim 2.10, siz deyin 2.20 (yok daha fazla) boyundaki kaleciyi başarılı bir şekilde avladım. İkinci şutumda ise kaleciyi terse yatırmışken topu çok kenara vuramadığım için ayağıyla çıkardı kaleci. Lakin bir süre kalıp devam etsem kaleciyi işinden adamı da cebindeki paradan ederdim, valla lan. Neyse pes etmedik, bu sefer hemen yan tarafında tabelasında Derbiday yazan bir at yarışı oyunu var. Böyle 8 tane bölüm var yan yana, bölümlerde de içerisine ufak toplardan sığabilecek kadar delikler. Siz topu elinizle itip o deliklere soktuğunuzda, karşı platformdaki atınız ilerliyor. İlk finişe varan atın sahibi ise efendime söyleyeyim ayıydı, bebekti, ne bileyim köpekti gibi oyuncağı kazanıyor. Artık kız arkadaşına mı verir, çoluğuna çocuğuna mı götürür bilemem. Ama benim yarıştan çok dikkatim elinde mikrofon yarışı anlatan dayıda. Seri bir şekilde anlatıyor ama olayla alakası yok. Tamamen başka birşeyle meşgul mesela elinde mikrofon yarışı anlatıyor: en dış kulvardan 1 numara, 4 numara, 7 numara, dışardan 6 numara, 1 numara, mara mara mara, bla bla falan filan şeklinde sayıyor. Tabi kafayla cinsel ilişkiye giriyor o arada, çok fazla o ortamda bulunmamak kulak sağlığı için hayırlı bir iş olur.
[devamı]

Heyecanı kalan var mı?

Heyecanı kalan var mı?

Güzel işlere imza atan biz dostlar, son donemde yazılarımızı yorumlarımızı esirger olduk burdan. Heyecanımız tavan yaptı, zamanı geldi vınnn turizm yaptık,kah güldük kah tartıştık.Ortaya çıkma zamanı. Yeni fikirler istiyoruz, fikir olmasa makara kukara istiyoruz! Hey sana söylüyorum hiç yazmayan kardeş sende yaz! Heyecanınız mı bitti , yoksa yaşlandınız mı ? Haydi yuklenn... Başlıyoruz

[devamı]

Gönlüm hep seni arıyor, neredesin sen ?

Bu aralar pek bi sessiz buralar. Sebebi nedir, nedendir bilinmez niye içi geçmiş milletin bu kadar.Değil yazı yorum bile girilmiyor. Sağda solda aranan insanlar olabiliriz de, bu kadarda arazi olmaya gerek yok yani.İki ciddi işe girdik diye blogta saçmalanmıycak,ağır takılıcaz diye bişey de yok :) yine tüm mantıksızlığımız ve her türlü beyin fonksiyonundan bağımsız olarak kelimelere dökülen geyiklerle burda kendimizi eğlendirebiliriz, eskiden canım sıkılınca bakar neşelenirdim, şimdi yine bişey yoktur kesin diye bakıyorum, küfredip kapıyorum. Hoş değil, kaldığımız yerden devam artık.
[devamı]

Lafa laf

Fanila Player'da Bu Hafta

Ruhumuz Hababam

Uzak Diyarlara Yolculuk

İsyan

Emniyet görevlilerinin kışkırtıcı tavrına,
Kulüp yöneticilerinin keyfi uygulamalarına,
Asgari ücretin 5 de 1'i (en ucuz tribün) bilet fiyatlarına,

Ya şimdi ses çıkartalım, ya da olanlara seyirci kalalım.

What's your goal?

okumuş adamlar olmamıza rağmen, istatistiklerin aksine, sosyologların holigan diye nitelendirdikleri bir sınıfın içinde yer alıyor olabiliriz. evet o pis çocuklardanız. burada teknik analizler yapmıyoruz, yapma gibi bir derdimiz hiç olmadı, olmayacak da. ama yine de o işi iyi yapan, en azından farklı söylem üretebilen nadir yayınları takip ediyoruz, belki ara ara kendimizce karalamaya da çalışıyoruz veya çalışırız orası ayrı. burada daha çok kendi değerlerimiz uğrunda, bildiğimiz gibi yazıyoruz. bulunduğumuz yer tribün olunca, edebi bir dil kullanma kaygısı duymadan, tribünün kendi dilini kullanarak dertlerimizi anlatıyoruz. olayımız bu.