Beyaz Fanilalılar

Halkın takımını, halkın içinde tutacağız.

Kronecker Delta

Bu yazı, sadece yazılmış olmak için ve hiçbir amacı olmayan bir yazı olup, kendini ifade etmek isteyip de bunu nasıl edeceğini bilemeyen birinin duygu yoğunluğu içinde peydah olmuş olabilir. Aslında insanın kişisel gelişiminde çevresel faktörlerin ne denli geniş yer teşkil ettiğini anlatabilir belki.

Diyebilirmiyiz ki, farklı çevrelerden arkadaşlara sahip olmak kişinin gelişimine büyük katkı sağlar, bence diyebiliriz. Çünkü herbir arkadaş ortamından farklı farklı şeyler, herbirinden yeni ve diğerlerinde olmayanı öğrenebilir insan. Ama yine bence şöyle de birşey vardır, farklı farklı çevrelerden arkadaşlara sahip olmak kişinin hayattaki görüp geçirmişliği ile doğru orantılı olabilir ama bu o kişinin kültür seviyesi hakkında net bir ölçü de olamaz. Ben şöyle düşünürüm hep, birinin herşeyi bilmesi demek değildir kâmil insan mertebesine erişmek. Bir konu hakkında hiçbir bilgisi olmamasına rağmen, muhakeme yeteneğini kullanarak gözüne çarpan ufak detayları da düşünerek, kendi kafasında konunun artılarını ve eksilerini yorumlayabilen kişidir kâmil insan. Herkesin yürümesi gereken yol da bu yoldur. Belki de değildir, buna kim karar veriyor ki ama benim verdiğim kararda yürünmesi gereken yol, bu yoldur yani kâmil insan yolu.

Bu farklı arkadaş gruplarının karşılaşması yer yer bir çatışmaya da neden olabilir. Siz bu çatışma esnasında nerede mevzileneceğinizi pek bilemezsiniz ve istemediğiniz halde bir cepheden çekilmeye zorlanırsınız. İnsanların ne yapacağını bilemediği en zor sahnelerden birisidir bu. Evet başkalarıyla anlaşamayabilirsiniz ama onlara en azından müsamaha gösterebilirsiniz. Herkesi sevmek zorunda değilsiniz ama bulunduğunuz ortamdaki sevdiğiniz insanlarla asgari ölçüde eğlenmeyi deneyebilirsiniz. Evet insanlar gülüp eğlenmek istemiyormuş gibi geliyor bana, inatla gerilmek istiyorlarmış gibi sanki. Biraz kırmak lazım zincirleri ve ufka doğru yelken açmak, kürek çekmek, koşmak, toplu taşıma aracı kullanmak ya da her ne ile gidebiliyorsanız işte.

Bir de şu mesele, gördüğünüz, baktığınız şeyin sadece çok küçük bir bölümüdür çoğu zaman. O gördüğünüz, gördüğünüzü sandığınız şey hakkında size biraz fikir verebilir ama, bazen çok yanıltıcı da olabilir. Mecazi anlamı dışında gerçekte de öyle değil mi zaten; optik denen birşey var mesela, basit bir gözlük bile baktığımız şeyi farklı görmemizi sağlamıyor mu?

2 yorum:

meto dedi ki...

optik okuyucu geldi aklıma, sınavda fazla koyu işaretlersen optik okuyucu okumazmış. geleceği belirleyen olaya bak:)

sert dedi ki...

iki arkadaş grubunu bir araya getirmek de bi gecede falan ne fenadır, muhtemelen sana patlar en eğlenemeyen insan sen olursun, riskli...

Yorum Gönder

Dikkat: Önce topa bas, etrafına şöyle bi bak, sonra topu ayağından çıkar.


Lafa laf

Fanila Player'da Bu Hafta

Ruhumuz Hababam

Uzak Diyarlara Yolculuk

İsyan

Emniyet görevlilerinin kışkırtıcı tavrına,
Kulüp yöneticilerinin keyfi uygulamalarına,
Asgari ücretin 5 de 1'i (en ucuz tribün) bilet fiyatlarına,

Ya şimdi ses çıkartalım, ya da olanlara seyirci kalalım.

What's your goal?

okumuş adamlar olmamıza rağmen, istatistiklerin aksine, sosyologların holigan diye nitelendirdikleri bir sınıfın içinde yer alıyor olabiliriz. evet o pis çocuklardanız. burada teknik analizler yapmıyoruz, yapma gibi bir derdimiz hiç olmadı, olmayacak da. ama yine de o işi iyi yapan, en azından farklı söylem üretebilen nadir yayınları takip ediyoruz, belki ara ara kendimizce karalamaya da çalışıyoruz veya çalışırız orası ayrı. burada daha çok kendi değerlerimiz uğrunda, bildiğimiz gibi yazıyoruz. bulunduğumuz yer tribün olunca, edebi bir dil kullanma kaygısı duymadan, tribünün kendi dilini kullanarak dertlerimizi anlatıyoruz. olayımız bu.