Beyaz Fanilalılar

Halkın takımını, halkın içinde tutacağız.

Kaybolan Ruhumuz, Seni Çok Özlüyoruz...

Bizler bir zamanlar küçüktük, Fenerbahçe sevgimiz her zaman büyüktü…

Fenerbahçe eski Fenerbahçe değil, Fenerbahçe’nin peşinden koşmak eskisi kadar coşkulu ve tutkulu değil. Bir çoğumuzun babasıyla, abisiyle küçük dünyalarımızda çocuk yaşlarda koskocaman Fenerbahçe sevgisiyle yaşadığımız, şimdilerde kimselerin beğenmediği çamur deryası stat girişleri, tuvaletleri kötü tribünleri, konforsuz koltukları içinde yaşanan onlarca mutlu ve üzüntülü anlar bizler büyüdükçe değişen, söz de gelişen bir Fenerbahçe ve koca taş yığınından başka bir şey ifade etmeyen hiçbir türlü acı ve mutlu anımızı adam gibi yaşayamadığımız büyütülen koskocaman bir stat.
[devamı]

Naci Barlas’ı Kaybettik



"Fenerbahçe maçları daima deplasmanda, karşı tarafta oynadığı için bizim gidip seyretme şansımız çok azdı. Çünkü çocuktuk da ve bırakmazlardı da. Maçları parkın ordaki, Yoğurtçu Parkı'nın ordaki polis karakolunun komseri Rıza Baba'dan öğrenirdik. O pencerenin önünde otururdu. O telefon ederdi, Taksim'deki polis karakoluna. O ordan öğrenirdi. Telefonu da manyetolu, telefonu yarım saat telefonu çevirir çevirir, ondan sonra bize derdi ki Fenerbahçe 1-0 galip falan mesela. Biz doğru iskeleye karşılamaya giderdik. Bir defasında iskeleye gittik, Fenerbahçe'yi karşılamaya. Takım gelmedi, vapur geldi takım çıkmadı. Bir vapur daha geldi gene takım çıkmadı. Üçüncü vapurda çıktılar, sorduk niye gelmediniz diye. Taksim'den Kadıköy vapuruna kadar takımı omuzda halk getirmiş. İşte bunun için büyüktür."
[devamı]

Lafa laf

Fanila Player'da Bu Hafta

Ruhumuz Hababam

Uzak Diyarlara Yolculuk

İsyan

Emniyet görevlilerinin kışkırtıcı tavrına,
Kulüp yöneticilerinin keyfi uygulamalarına,
Asgari ücretin 5 de 1'i (en ucuz tribün) bilet fiyatlarına,

Ya şimdi ses çıkartalım, ya da olanlara seyirci kalalım.

What's your goal?

okumuş adamlar olmamıza rağmen, istatistiklerin aksine, sosyologların holigan diye nitelendirdikleri bir sınıfın içinde yer alıyor olabiliriz. evet o pis çocuklardanız. burada teknik analizler yapmıyoruz, yapma gibi bir derdimiz hiç olmadı, olmayacak da. ama yine de o işi iyi yapan, en azından farklı söylem üretebilen nadir yayınları takip ediyoruz, belki ara ara kendimizce karalamaya da çalışıyoruz veya çalışırız orası ayrı. burada daha çok kendi değerlerimiz uğrunda, bildiğimiz gibi yazıyoruz. bulunduğumuz yer tribün olunca, edebi bir dil kullanma kaygısı duymadan, tribünün kendi dilini kullanarak dertlerimizi anlatıyoruz. olayımız bu.