Beyaz Fanilalılar

Halkın takımını, halkın içinde tutacağız.

Kaybolan Ruhumuz, Seni Çok Özlüyoruz...

Bizler bir zamanlar küçüktük, Fenerbahçe sevgimiz her zaman büyüktü…

Fenerbahçe eski Fenerbahçe değil, Fenerbahçe’nin peşinden koşmak eskisi kadar coşkulu ve tutkulu değil. Bir çoğumuzun babasıyla, abisiyle küçük dünyalarımızda çocuk yaşlarda koskocaman Fenerbahçe sevgisiyle yaşadığımız, şimdilerde kimselerin beğenmediği çamur deryası stat girişleri, tuvaletleri kötü tribünleri, konforsuz koltukları içinde yaşanan onlarca mutlu ve üzüntülü anlar bizler büyüdükçe değişen, söz de gelişen bir Fenerbahçe ve koca taş yığınından başka bir şey ifade etmeyen hiçbir türlü acı ve mutlu anımızı adam gibi yaşayamadığımız büyütülen koskocaman bir stat.

Bizler büyüdük, Fenerbahçe’ye olan tutkumuz git gide azalmaya başladı…

Çocuk yaşlarda maçlara gidebilmek için babalarımızın gözlerinin içine bakıp her gidilen maçta sonuç ne olursa olsun yaşanılan her türlü acı ve tatlı samimi duygular vardı.Şimdilerde kazanılan veya kaybedilen maçlar sonunda ne galibiyetler kutlanır oldu coşkuyla, ne de mağlubiyetlerin sorumlularına hesap sorulur oldu dik bir şekilde.Eskiden daha çok sevdiğimizi söylettiren Fenerbahçe her seneyi şampiyonluklarla, oynadığı her maçı büyük farklarla kazanmazdı içerde dörtler hatta beşler yediğimiz maçlarda oynardı ama Fenerbahçeliler bunların hesabını sorardı, Fenerbahçe kimsenin babasının malı olarak belli insanların elinde oyuncak olmazdı.

Yaşanılan onlarca rezilliğe karşı tepkisiz kalan Fenerbahçeliler, tepkisizliğe alıştırılan kitleler ve her geçen gün çocukluğumuz da yaşanılan samimi duygulardan uzaklaşan Fenerbahçelilik olgusu.

Geriye elde kalan tek bir umut var artık değişime olan tek bir inanç, Halit Çapın ın dediği gibi;

"Biz Fenerbahçeliyiz, bizden çok adam çıkar"

3 yorum:

Adsız dedi ki...

çok güzel bir yazı olmuş, umarım bütün Fenerbahçeliler bu yazıyı okurlar ve düşünürler... ve yine umarım ki bu ruhu çalanlar da bu kelimelerin altında ezilirler...

Murthy dedi ki...

Güzel yazı Fatihim ellerine sağlık.
Biz Fenerbahçeliyiz, bizden çok adam çıkar.

Unknown dedi ki...

Hayatımda büyük bir boşluk var sevgisizlik hakim davranışlarımda. Hafta sonlarını iple çeken, hafta içi ideal on bir hazırlayan adamdan geriye hiç bir şey kalmamış. Uzaklaştığım tribüne geri dönemez olmuşum. Herkeste bir bıkkınlık bir küsmüşlük "abi gol yediğimizde gram üzülmüyorum" sözleri. Meğersem hiç bir Fenerli hayatı sevmez olmuş. Meğer hayatımız Fenermiş.Hani diyoruz ya aziz Feneri sikti diye meğer aziz hayatımızı sikmiş.

Yorum Gönder

Dikkat: Önce topa bas, etrafına şöyle bi bak, sonra topu ayağından çıkar.


Lafa laf

  • Anonymous : 07 Şub 2013 - yonetimin bilgisine
    yönetim cas'tan vazgeçti, oradan gelecek tazminatı da sikti bıraktı. mehmet ali aydınlar feneri.. devamı»

  • Sosyal_FB : 07 Şub 2013 - yonetimin bilgisine
    Helal olsun size. Daha da bir şey diyemedim.

  • mountain : 07 Şub 2013 - yonetimin bilgisine
    315.000 tl ceza normal diyebiliriz 1 senede 1 uefa 6 da turkiye liği kaybı 10 milyon tl ve motivasyon.. devamı»

  • Anonymous : 07 Şub 2013 - yonetimin bilgisine
    Bir de verilen sözlerden biri olarak havuzdan çıksaydık..

  • Anonymous : 06 Şub 2013 - yonetimin bilgisine
    sen azizin sağ taşşağısın heralde göt oğlanı

  • Anonymous : 06 Şub 2013 - yonetimin bilgisine
    bu cezaların çoğunu kulup ödemedi ki. Futbolculara, hocaya ve başkana kesilen cezaları kendileri ödedi... devamı»

  • Fanila Player'da Bu Hafta

    Ruhumuz Hababam

    Uzak Diyarlara Yolculuk

    İsyan

    Emniyet görevlilerinin kışkırtıcı tavrına,
    Kulüp yöneticilerinin keyfi uygulamalarına,
    Asgari ücretin 5 de 1'i (en ucuz tribün) bilet fiyatlarına,

    Ya şimdi ses çıkartalım, ya da olanlara seyirci kalalım.

    What's your goal?

    okumuş adamlar olmamıza rağmen, istatistiklerin aksine, sosyologların holigan diye nitelendirdikleri bir sınıfın içinde yer alıyor olabiliriz. evet o pis çocuklardanız. burada teknik analizler yapmıyoruz, yapma gibi bir derdimiz hiç olmadı, olmayacak da. ama yine de o işi iyi yapan, en azından farklı söylem üretebilen nadir yayınları takip ediyoruz, belki ara ara kendimizce karalamaya da çalışıyoruz veya çalışırız orası ayrı. burada daha çok kendi değerlerimiz uğrunda, bildiğimiz gibi yazıyoruz. bulunduğumuz yer tribün olunca, edebi bir dil kullanma kaygısı duymadan, tribünün kendi dilini kullanarak dertlerimizi anlatıyoruz. olayımız bu.