Beyaz Fanilalılar

Halkın takımını, halkın içinde tutacağız.

Gole Sevinmeyenler

14.11.2014 tarihinde Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın düzenlemiş olduğu basın toplantısını dikkatle takip ettik. Yapılan suçlamaları dinledikçe olayın bizzat içinde bulunanlar olarak, yaratılan algının ne kadar yanlış ve korkutucu olduğunu gördük. Haksız yere hedef gösterilen insanların sanki bir suç işlemiş gibi fişlenmesini hayretle izledik, izliyoruz.

Bizler Denizli'de kaçan şampiyonlukta, Kadıköy'de Trabzonspor'la oynanan maçta onlarca yüzde yüzlük gol pozisyonlarının bir türlü gole dönmediği ve anons rezaletinin üstüne tüy diktiği talihsiz akşamda, gelen her golle bardaktan boşalırcasına yağan yağmurla beraber stresten akıttığımız gözyaşlarımızla Sivas'ta, kısaca Fenerbahçe’nin mücadele ettiği her yerde yanında olan, sadece golüne sevinen değil, onun yaşattığı her duyguyu seven ve bunu bir hayat tarzı olarak gören, Fenerbahçe'yi yaşayan insanlarız.

Bizler 3 Temmuz 2011'de malum operasyon duyulur duyulmaz stat önünde toplanan, daha ilk röportajımızda deniz aşırı bir operasyon olduğunu uzatılan mikrofonlara söyleyen, Fenerbahçe’nin arkasında köprüsünden Metris'ine, adliyesinden hastanesine elinden geleni yapmaya çalışan ve malum barkovizyon gösterisinde üstünde forma olmadığı için "Fenerbahçeli değil bunlar" denilen insanlarız.

Bizler cebimizde kombinesi varken Hababam pankartı ile biletlerin pahalı olduğunu söylemekten çekinmeyen, Şener Şen'in Ziya karakteriyle gelir adaletsizliğinin insanları tribünden  uzaklaştırmasını eleştirmekten korkmayan insanlarız.

Bizler maça formayla gelmeyen ama 10 yıldır kombinesini alan, belki bir çoğunun evinde küçük bir Fenerium mağazası açabilecek çeşitte ürün bulunan, yurt içi ve yurt dışı farketmeksizin birçok branşta Fenerbahçe’nin yanında olmaya çalışan, kazandığı paranın bir bölümünü bu uğurda harcayan insanlarız. Bunun yanında bizler, evinde sadece maçın özetlerini takip edebilen taraftardan, üzerinde lisanssız forma ile sokakta top oynamaya çalışan çocuklardan, Fenerbahçe’nin her golüne dünyanın neresinde olursa olsun sevinen Fenerbahçeliler'den farkı olmayan sıradan birer Fenerbahçeliyiz.

Bizler camia içinde esen rüzgara göre değil, "Fenebahçe için istifa" düşüncesinde demokratik bir hak olarak istifa sloganı atan, grupçu bir anlayıştan öte haksız yere yaşadığımız şike sürecinde  "istifa" söylemine son veren, kendi yapabildikleriyle camiasının yanında durmaya çalışan insanlarız.

Bizler Gençlerbirliği maçında yaşanan demokratik tepkinin sonunda hiçbir hukuksal gerekçe, tarafımıza gönderilmiş bir ihbar, ihtar olmadan kombinesi iptal edilen, dahası suçlu ilan edilmiş insanlarız.
Bizler Sayın Başkan'ın her açıklamasındaki kongre vurgusuna istinaden tribünde kullandığımız demokratik hakkımızı kongrede kullanabilmek için hayal kuran, bunun için gün saymaya devam eden insanlarız. Bununla birlikte -geçmişte olduğu gibi-  demokratik hakkımız olan  "istifa" söylemini her yerde dile getireceğimizi, bağırmaya devam edeceğimizi, tüm bu yaşananların ve  hedef göstermenin düşüncelerimizi açıklamamıza engel olmayacağını belirtmek istiyoruz.

Son olarak bizler Fenerbahçe Başkanı'ın arkasında dururken de  Fenerbahçe Başkanı'nı protesto ederken de Fenerbahçe için doğru olduğunu düşündüğümüz eylemlerde bulunduğumuzu bir kez daha ifade ederken,  daha önce kimsenin adamı olmadığımız gibi bundan sonra da olmayacağımızın; ruhumuzu iktidara ya da muhafelete teslim etmeyeceğimizin bilinmesini istiyoruz.

0 yorum:

Yorum Gönder

Dikkat: Önce topa bas, etrafına şöyle bi bak, sonra topu ayağından çıkar.


Lafa laf

Fanila Player'da Bu Hafta

Ruhumuz Hababam

Uzak Diyarlara Yolculuk

İsyan

Emniyet görevlilerinin kışkırtıcı tavrına,
Kulüp yöneticilerinin keyfi uygulamalarına,
Asgari ücretin 5 de 1'i (en ucuz tribün) bilet fiyatlarına,

Ya şimdi ses çıkartalım, ya da olanlara seyirci kalalım.

What's your goal?

okumuş adamlar olmamıza rağmen, istatistiklerin aksine, sosyologların holigan diye nitelendirdikleri bir sınıfın içinde yer alıyor olabiliriz. evet o pis çocuklardanız. burada teknik analizler yapmıyoruz, yapma gibi bir derdimiz hiç olmadı, olmayacak da. ama yine de o işi iyi yapan, en azından farklı söylem üretebilen nadir yayınları takip ediyoruz, belki ara ara kendimizce karalamaya da çalışıyoruz veya çalışırız orası ayrı. burada daha çok kendi değerlerimiz uğrunda, bildiğimiz gibi yazıyoruz. bulunduğumuz yer tribün olunca, edebi bir dil kullanma kaygısı duymadan, tribünün kendi dilini kullanarak dertlerimizi anlatıyoruz. olayımız bu.