Malum yaklaşan şampiyonluk maçının biletleri perşembe günü satışa çıkıyor. Herkesin bu şampiyonluğu yerinde görmek ve tarihe şahit olarak ben oradaydım diye belki de çocuklarına anlatacağı bir günün heyecanını yaşamak istemesi yine beklenen bir durum. Yalnız şöyle de bir durum göze çarpıyor, uzun zamandır beni rahatsız eden. Özellikle maçlara sık giden ve tribünü sadece kendisinin zanneden yaşı genç insanların, bu gibi kişileri küçümseyici bazı tavırları, o rahatsızlığımın sebebi.
Hani çok sık aranırsınız böyle zamanlarda. Çünkü uzaktan ya da yakından tanıdıklarınız sizin daha çok bu işlerle iç içe olduğunuzu bildiğinden sizi arar, bu gibi zamanlarda. O insanların heyecanını gerçekten anlıyorum. Kendimi daha sık maça gidiyorum diye daha büyük Fenerbahçeli de görmüyorum. Elimden gelse keşke bulabilsem diye düşünüyorum ama maalesef durum bu şekil diye anlatıyorum, inanır inanmaz, darılır darılmaz o kişinin kendi bileceği iş. Burnu büyüklük taslamıyorum asla, bana muhtaçsınız gibi havalara da girmiyorum. İşte benim gözümde bu tarz davranışlar, ne kadar büyük bir camiayız diye gururlandığımız geniş kitleleri, yok saymakla eş değer bir tavırdır.
Bir de, 1 yıl, 2 yıl, 3 yıl ya da 5 yıl maçlara gelip ben buranın tozunu yuttum, yaladım yuttum, her şeyini bilirim havaları var tabi. Bu da genellikle 15-20 yaş aralığında sıkça görülüyor. Ömürlerini buraya vermiş insanları bile kendilerince tiye alıyorlar bazen, o da tanımadıklarından genellikle. Onun için herkes önce ne olduğuna baksın, ben kimim, nerden geldim diye bir kendine sorsun. Önce gözlem, sonra eylem !
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder
Dikkat: Önce topa bas, etrafına şöyle bi bak, sonra topu ayağından çıkar.