Kadıköy ve Beyaz Fanilalılar! ;
İstanbul’un Kadıköy yakası; Tarihlerin henüz 1900 yılına ulaşmadığı İstanbul’da,Bostancı'da daha halı sahaların yapılmadığı zamanlarda doğanın insanları spor yapmak için sanki teşvik ettiği yıllar olarak akıllarda kalmıştı...
İlk futbol oyununun, bugünkü anlamıyla ilk kez 1823 yılında İngiltere’de oynanmaya başlamasının üzerinden neredeyse yıllar ve yıllar geçmişti. Nihayet tarihler 1890’lı yıllara ulaştığında, Moda’da oturan İngiliz’ler de bu keyifli spordan iyice etkilenmiş ve o yemyeşil arsaların bulunduğu Kadıköy’ün geniş alanlarında, futbolu oynamaya başlamışlardı. Seyri çok keyifli bu oyunun, çevredeki Türk gençlerinde de ilgi uyandıracağı ve de bu sporu onlara sevdireceği pek tabii idi ve hatta da kaçınılmazdı.
1899 yılında da, devrin hafiye ve jurnalcilerinin dikkatlerinden kaçmak ve hışımlarından korunmak amacıyla bir İngiliz adı altında Black Stocking FC (Siyah Çoraplılar Futbol Kulübü) ’nü kuruyorlardı. Ancak siyah çorap ve kırmızı üst formaları ile Türk gençlerinin oluşturduğu bu ilk Türk spor ve futbol topluluğu daha ilk maçlarında hafiyelerin baskınına uğruyor ve hemen dağıtılıyordu.
Bunun ardından resimde görüldüğü üzere white undershirt! (beyaz fanilalılar!) ismiyle ilk başlarda Futbol takımı olarak daha sonraları tribün gereçleri grubu halinde faaliyetlerini sürdürerek tarihdeki yerlerini almaya başlamışlardı.O dönemdeki ekonomik durumlar, malzeme noksanlıkları yüzünden fanila yerine atlet giymek zorunda kalsalar dahi o günlerden bu günlere ayakta kalarak Türk Spor ve Futbol tarihinin büyük çınarlarından biri olarak faaliyetlerini Futbolda amatör olarak, tribünde muhalif olarak sürdürmektedirler.
Lafa laf
Fanila Player'da Bu Hafta
Uzak Diyarlara Yolculuk
İsyan
Emniyet görevlilerinin kışkırtıcı tavrına,
Kulüp yöneticilerinin keyfi uygulamalarına,
Asgari ücretin 5 de 1'i (en ucuz tribün) bilet fiyatlarına,
Ya şimdi ses çıkartalım, ya da olanlara seyirci kalalım.
Kulüp yöneticilerinin keyfi uygulamalarına,
Asgari ücretin 5 de 1'i (en ucuz tribün) bilet fiyatlarına,
Ya şimdi ses çıkartalım, ya da olanlara seyirci kalalım.
What's your goal?
okumuş adamlar olmamıza rağmen, istatistiklerin aksine, sosyologların holigan diye nitelendirdikleri bir sınıfın içinde yer alıyor olabiliriz. evet o pis çocuklardanız. burada teknik analizler yapmıyoruz, yapma gibi bir derdimiz hiç olmadı, olmayacak da. ama yine de o işi iyi yapan, en azından farklı söylem üretebilen nadir yayınları takip ediyoruz, belki ara ara kendimizce karalamaya da çalışıyoruz veya çalışırız orası ayrı. burada daha çok kendi değerlerimiz uğrunda, bildiğimiz gibi yazıyoruz. bulunduğumuz yer tribün olunca, edebi bir dil kullanma kaygısı duymadan, tribünün kendi dilini kullanarak dertlerimizi anlatıyoruz. olayımız bu.
0 yorum:
Yorum Gönder
Dikkat: Önce topa bas, etrafına şöyle bi bak, sonra topu ayağından çıkar.