Beyaz Fanilalılar

Halkın takımını, halkın içinde tutacağız.

Football aslında 'kafa'yla oynanır

Futbolun yeniden inşasına gerek yok. 11 kişi var bir takımda, kaleciyi saymazsak da 10 kişi uzunca bir koridorda mücahadele ediyor. Evet Ömer Üründül'ün dediği o bloklar da var futbolda. Geri, orta, ileri. Ama bunlar birbirinden bağımsız değildir hiçbir zaman. Her biri, bir diğerine kırılmaz zincirlerle bağlıdır (bkz: herşey, kırılmaz zincirleriyle bağlıdır kaderin). Hayatının bir bölümünde futbol oynamış biri çok daha iyi duyacaktır bu bağın koptuğundaki gelen gol sesini. Daum duymadı nedense Kayseri'de. Ayağında top tutamayan Guiza'ya dayandı maç boyunca. Nitekim, futbolda topu ileride ayağında tutabilecek bir adamın yoksa eğer, defansın yorulmaya ve en nihayetinde hata yapmaya mahkumdur. Bir derbi önü ve arkası belki de klasik bir Fenerbahçe izliyoruz, ama oyuna müdahale etmekte geciken klasik bir Daum'u görmek istemiyoruz artık.

4 yorum:

meto dedi ki...

ya herif hakikatten inanılmaz,hiç mi yeteneğin yok arkadaş top kontrolü yapamıyor, 50 metre kıç yırtılarak gelen topu hiç sikinde olmadan tüm yeteneksizliğiyle kaybediyor ve bu görülmüyor. santrforumuz yok anasını satıyım.

meto dedi ki...

ayrıca özerin oynaması ve guizanın oynamaması için daha nasıl bir ortam olabilirdi takımda

sert dedi ki...

ben daumu severim ezelden beri ama guiza gerçekten içler acısı bir hal almaya başladı, eğer maçta ayağında toplam top tutma süresi 15 saniyeyi geçtiyse ben de insan değilim

meto dedi ki...

onun ayagına sokıyım inönü de 1-2 tane koyması şartıyla 5 maç daha dayanılır

Yorum Gönder

Dikkat: Önce topa bas, etrafına şöyle bi bak, sonra topu ayağından çıkar.


Lafa laf

Fanila Player'da Bu Hafta

Ruhumuz Hababam

Uzak Diyarlara Yolculuk

İsyan

Emniyet görevlilerinin kışkırtıcı tavrına,
Kulüp yöneticilerinin keyfi uygulamalarına,
Asgari ücretin 5 de 1'i (en ucuz tribün) bilet fiyatlarına,

Ya şimdi ses çıkartalım, ya da olanlara seyirci kalalım.

What's your goal?

okumuş adamlar olmamıza rağmen, istatistiklerin aksine, sosyologların holigan diye nitelendirdikleri bir sınıfın içinde yer alıyor olabiliriz. evet o pis çocuklardanız. burada teknik analizler yapmıyoruz, yapma gibi bir derdimiz hiç olmadı, olmayacak da. ama yine de o işi iyi yapan, en azından farklı söylem üretebilen nadir yayınları takip ediyoruz, belki ara ara kendimizce karalamaya da çalışıyoruz veya çalışırız orası ayrı. burada daha çok kendi değerlerimiz uğrunda, bildiğimiz gibi yazıyoruz. bulunduğumuz yer tribün olunca, edebi bir dil kullanma kaygısı duymadan, tribünün kendi dilini kullanarak dertlerimizi anlatıyoruz. olayımız bu.