Beyaz Fanilalılar

Halkın takımını, halkın içinde tutacağız.

bu çocuk gider!


Beyaz Fanilalıların başkanı, blogun hiç ilgi görmediği günlerde bile hiç yılmadan bir şeyler karalayan digitürk kumandası gibi özel konularda yazıları bulunan tek ismi, insan ilişkileri ile herkez tarafından sevilen birisi , tribünlerin canım holiganı namı değer meto yani mertkan kardeşimiz vatani görevi için kısa bir süreliğine aramızdan ayrılıyor.

Son bir kaç aydır askere gidiyor olum adam son deplasmanı diyerek en az 4-5 deplasman yaptıranlar mı ararsın, hadi bu cumartesi içelim hep beraber askere gidicek adam ugurlamaya başlıyalım diyenler mi yoksa ankarspor maçı için ankaraya gidelim 3 puanı 3-0 ile alıp gelelim Fener Bay Mertkan Bay Bay diye asaş stadını inletelim diyenler mi ararsın.

Bir çoğu sadece lafta kalmadı en güzel şekilde yapıldı ne mutlu ki, şimdi ayrılık vakdi iyice yaklaştı başka fikirlere yer kalmadı ve mertkan kardeşimizi 9 Nisan Cuma günü saat 20.00'da Nevizade "Nevi"de askere uğurluyoruz.

Eğlencenin ve hüznün sınırları zorlanacak olan bu geceye tüm sevenleri bekliyoruz.

3 yorum:

Celal dedi ki...

of ulan, cep telefonu olur yanında insallah yoklarız geceleri damara bağlayıp.

asker gidecek geri gelecek !

xyzcomtr dedi ki...

Askerin kralı , beyazfanilyalılardan çıkar .!

okul açık dedi ki...

oğuz paşalı bibap, tolga vidin raksdedi :)

Yorum Gönder

Dikkat: Önce topa bas, etrafına şöyle bi bak, sonra topu ayağından çıkar.


Lafa laf

Fanila Player'da Bu Hafta

Ruhumuz Hababam

Uzak Diyarlara Yolculuk

İsyan

Emniyet görevlilerinin kışkırtıcı tavrına,
Kulüp yöneticilerinin keyfi uygulamalarına,
Asgari ücretin 5 de 1'i (en ucuz tribün) bilet fiyatlarına,

Ya şimdi ses çıkartalım, ya da olanlara seyirci kalalım.

What's your goal?

okumuş adamlar olmamıza rağmen, istatistiklerin aksine, sosyologların holigan diye nitelendirdikleri bir sınıfın içinde yer alıyor olabiliriz. evet o pis çocuklardanız. burada teknik analizler yapmıyoruz, yapma gibi bir derdimiz hiç olmadı, olmayacak da. ama yine de o işi iyi yapan, en azından farklı söylem üretebilen nadir yayınları takip ediyoruz, belki ara ara kendimizce karalamaya da çalışıyoruz veya çalışırız orası ayrı. burada daha çok kendi değerlerimiz uğrunda, bildiğimiz gibi yazıyoruz. bulunduğumuz yer tribün olunca, edebi bir dil kullanma kaygısı duymadan, tribünün kendi dilini kullanarak dertlerimizi anlatıyoruz. olayımız bu.