Beyaz Fanilalılar

Halkın takımını, halkın içinde tutacağız.

Fenerbahçe Başkanı

meto Tweet Paylaş
Fenerbahçe başkanlığı zordur, hayatının belli bölümlerinden feragat etmen gerekir aile falan filan… Her neyse buraya kadar olan kısmı herkes biliyor biz bir de diğer yönlerine bakalım.

Fenerbahçe Başkanlığı’nın zor yönleri olduğu gibi şahane yönleri de vardır. Yıllarca kulupte görev alsan da Fenerbahçe başkanı kadar popüler olamazsın, tanınmazsın!

Medyaya en çok konu olan kulüp başkanı olarak kalmayıp bazen de başbakandan fazla yer alırsın. Türkiye’nin yarısı sever yarısı nefret eder ama gündemdesindir, önemli olan da bu değil midir?



İşler de yolundadır, alınmayacak, uzanılmayacak işleri alabilirsin. Her ne iş yapıyorsan yap Fenerbahçe Başkanı sıfatıyla rakiplerinin bir adım önündesindir. Gazetelerin ekonomik sayfalarında sık sık yer alırsın.


Daha önce hiçbir şekilde randevu dahi alamayacağın siyasi zevat seni bağrına basar, malum Fenerbahçe Başkanısın. Ankara’ya maça gidersin, gitmişken kendi işlerin içinde ufak ricalarda bulunabilirsin. Önemli maçlara gelmek isteyen devlet üst kademesine ev sahipliği yaparsın. Devlet ihalelerine bu yakın ilişkilerin sayesinde katılabilirsin. Kısacası Fenerbahçe Başkanısın her yere uzanırsın.

1 yorum:

Fatih dedi ki...

Niye öyle diyorsun da bu cefakar adamlara haksızlık ediyorsun.Bu ülkede 3 büyüklerin başkanları hem aile hayatından,hem sağlığından ,hem de cebindeki paralardan feragat edip kendi hayatlarını armaları için yok sayan cinste canlılar o yüzden neredeyse acınacak haldeler bile diyebiliriz.

4 Mart 2010 08:58

Yorum Gönder

Dikkat: Önce topa bas, etrafına şöyle bi bak, sonra topu ayağından çıkar.

Kaydol: Kayıt Yorumları (Atom)

Lafa laf

Fanila Player'da Bu Hafta

Ruhumuz Hababam

Uzak Diyarlara Yolculuk

İsyan

Emniyet görevlilerinin kışkırtıcı tavrına,
Kulüp yöneticilerinin keyfi uygulamalarına,
Asgari ücretin 5 de 1'i (en ucuz tribün) bilet fiyatlarına,

Ya şimdi ses çıkartalım, ya da olanlara seyirci kalalım.

What's your goal?

okumuş adamlar olmamıza rağmen, istatistiklerin aksine, sosyologların holigan diye nitelendirdikleri bir sınıfın içinde yer alıyor olabiliriz. evet o pis çocuklardanız. burada teknik analizler yapmıyoruz, yapma gibi bir derdimiz hiç olmadı, olmayacak da. ama yine de o işi iyi yapan, en azından farklı söylem üretebilen nadir yayınları takip ediyoruz, belki ara ara kendimizce karalamaya da çalışıyoruz veya çalışırız orası ayrı. burada daha çok kendi değerlerimiz uğrunda, bildiğimiz gibi yazıyoruz. bulunduğumuz yer tribün olunca, edebi bir dil kullanma kaygısı duymadan, tribünün kendi dilini kullanarak dertlerimizi anlatıyoruz. olayımız bu.